Müge ve Yorgunluk

Bir eğitim günü daha bitti. Eğitimin 3. gününde yorgunluktan bitmiş bir haldeyim. Pazartesi günü tatilden sonraki ilk günün şokunu yaşamıştım. Pazartesi günkü yorgunluğumu tatil rehavetine bağlamıştım aslında. Ama ikinci ve üçüncü günüde bitirdiğimde durum tatil rehaveti olmaktan çıktı. Bu durumun nedeninin almış olduğum eğitimin (sıkıştırılmış bir zamanda verilecek bilginin) yoğunluğu olduğunu söylemeliyim. Bu durumdan çok memnunun aslında. Çok çalışmanın bana verdiği hazzı seviyorum. Akşam saat 6'da eve geldikten sonra bir arkadaşımla telefonda konuşuyordum. "Çok yoruluyorum. Bittim." dedim. "Sesinden hiç belli olmuyor. Maşallah yorulmak çenene vurmuş. Sen yorgunken böyleysen...." dedi. :) Üç gündür her sabah 9.30 itibariyle beynim hiç dinlenmeden, durmadan çalışıyor, ta ki akşam saat 17.00'ye kadar... Amerikalı, aşırı heyecanlı, hızlı konuşan bir öğretmenin İngilizce olarak anlattıklarını dinleyip anlamaya çalışıyor, daha sonra Türkçe tercümesini dinliyor ve bu arada dinlediğim konuyla ilgili notlar alıyor ve beynimde dinlediğim her şeyi doğru yerlerine oturtmaya çalışıyorum. Öğleden sonra olduğunda beynime yetecek enerji artık kalmıyor olacak ki gözümün önünde çikolatalar, şekerlemeler uçuşmaya başlıyor. Bugün pek çok dokunsal materyal yaptık. Çok eğlenceli anlar yaşadık. Kağıtlar, kartonlar, makaslar, maket bıçakları, kutular, yapıştırıcılar arasında keyifli çalışmalar gerçekleştirdik. El becerileri gelişmiş biri olduğumu arkadaşlarım her zaman söylerler. Yapmış olduğumuz çalışmalar tam el becerilerime uygundu ve yapması gerçekten kolaydı. Hazırladığımız tüm materyaller öğrencilerimin çok çok hoşuna gidecek şeyler. Eminim ki oynarken keyif alacaklardır. Akşamları yorgun bir kafa, uyumak için en iyi ilaç. Pazartesi akşamı koltukta yatmış diğer koltukta oturan Erbil'e bir şey anlatıyordum. Erbil'in dediğine göre bir cümlenin yarısında uykuya dalmışım ve cümlemi bitirememişim. :) "Cümlenin ortasında birden uyudun inanamadım." dedi. :)))) Yeni öğrendiğim çalışmaların coşkusu ile yorgun beynimin karışımı; En sevdiğim ruh hali. Öğretmenimizin dediğine göre yarın çok daha yoğun ve yine yeni bilgilerle dolu bir gün olacak. Büyük bir merak ve istekle bekliyorum. Bu arada, 6 haftadır benimle sürekli birlikte olmaya alışan Pati, her sabah evden çıkarken bana inanılmaz kızgın bakıyor ve sinirli sinirli etrafımda dolaşıp miyav miyav bağırıp duruyor. Sürekli onunla olmamın şımarıklığı ile kendinden geçmiş olan sevgili kediciğim akşamları eve geldiğimde yanıma oturuyor ve kafasını bacağıma dayayıp yarım saat kadar yanımda yatıyor. Beni kokluyor. kafasıyla ittirip kolumun altına giriyor. "Hayvan işte..." deyip geçenlere bu durumu gösterebilseydim keşke diyorum bazen. Tartışmasız olarak diye bilirim ki, işe gitmek hem bana hem Pati'ye iyi geldi. :))))

Yorumlar