2012 yılı Ağustos ayı ve Ramazan (Şeker) Bayramı. Her sene her bayramda olduğu gibi yani çoğunda olduğu gibi bayram ritüelimiz aynı şekilde tekrarlandı. Önce Gülay anneler daha sonra annemler Ayvalığın tadını çıkarmaya devam ettiklerinden Gebze'ye anneannemlere bayram ziyaretine. Annemler burada olsaydılar bayramın birinci günü akşamı annemlere geçilir sonra ikinci gün anneannemlere gidilirdi. Bu sene ve büyük ihtimalle bundan sonraki birkaç yıl annemler Ayvalık'ta olacaklar. Bu sene ki fark bayramın üç günlük tatil süresini Bayramoğlu'nda yazlıkta havuz başında geçirmek. Şimdi havuz başında masmavi gökyüzünün altında rüzgarla birlikte hareket eden bembeyaz bulutları seyredip, çimenlerin üzerinde şezlongta yatıyorum. 2 gün sonra iş yerinde olacağımı düşünerek ve beni bekleyen işlerin yoğunluğunu düşünerek bunalmamaya çalışıyorum. Şu anın tadını çıkarmaya bakıyorum. Şuan nerede olursanız olun bu güzel günde kafanızı kaldırıp gökyüzüne bir bakın.... Muhteşem bir gökyüzü ile karşılaşacaksınız.
İstanbul'da yağmur çamur trafik derdine rağmen ağustosun ikinci yarısından itibaren güze yaklaşan bu günlerde güneşin havanın tadını çıkarmak çok güzel. İnsanı serinleten bir rüzgarla güneşin birleşiminde bunalmadan geçen bu bayram tatilinin keyfini sürüyoruz.
Bayramları yoğun iş temposunda bir kaçış olarak görmeye başlayan şehir insanlarını anlayabiliyorum. Eskiden bir arada yaşanan bayramların tadı artık yok diyenleri ise anlayamıyorum çünkü eski bayramların tadına varmak yine bizim elimizde.
Herkese iyi bayramlar.Nice mutlu , sağlıklı güzel bayramları sevdiklerinizle birlikte geçirmenizi dilerim. Sevgiyle kalın.....
Yorumlar
Yorum Gönder