Müge Ve Havadan Sudan Muhabbet....

Merhaba Blog.... Uzun süredir yazmamıştım... En son martta ameliyat sonrası yazmıştım bir şeyler... Psikoloji ile neler yazdıysam artık :) ... İnsan sağlığını kaybetmeden değerini bilmiyor aslında... Ben sağlığıma kavuşunca gene ameliyat günlerimi ve çektiklerimi unuttuğumu fark ettim. Bu önemli aslında, benim durumumda elimden bir şey gelmiyor çünkü benim hastalıklarımı vücudum yapıyor. ben ne yaparsam yapayım yinede olacaklar oluyor. Ama kocama bakarsanız işte o güzel bir örnek aslında : her gün içtiği 3 paket sigara ile, spor yapmaması, yemek üstüne koltukta uyuma alışkanlığı ile hastalıklara davetiye çıkarıyor farkında değil. Bu arada telefonumun sağlığı da iyi değil. Telefonumu elimden düşürdüm ve ekranı kırıldı. Ekran filminin faydasını burada gördük. Ekran kırıldı ama parçalara ayrılmadı çünkü ekran filmi vardı. Bende yeni telefon mu alacağım, dünyanın parası, ekranı değiştiririm dedim ve ekranı değiştirmek bile iki yüz liraya mal oluyormuş :))) yani üstüne biraz daha ekleyip yeni telefon bile alınır aslında.. Teknoloji iyi bir şey ama oldukça pahalı da aynı zamanda.... Şimdi düşünüyorum galaksy s3 - s4 - note2 hangisini alsam. Komik işte, ben telefonumu senelerce kullanırım, öyle her yeni çıkan modeli takip etmem. Şimdi yeni bir telefon almak zorundayım ve karar vermek zorunda kaldım bu durum benim için iyi değil. Ben karar verene kadar bir ya da iki ay falan geçer zaten :) Bir haftalık tatil için Çeşme'ye gittik. Bütün hafta boyunca çok rüzgar vardı. Deniz çok güzel ama buz gibi soğuk... Çeşme çevresinde Rus turist olmaması çok güzeldi. Almanlar, İngilizler, Polonyalılar genel karmayı oluşturuyorlar. Fakat en çok yurtdışında yaşayan Türklerin oluşturduğu turist grubu Çeşme'ye gidecek olanlara sıkıntılı zamanlar yaşatabilir. Kaldığımız yerde çalışanlarla konuştuğumda Almanların ve Polonyalıların yemek israfı konusunda çok duyarlı olduklarını, asla yiyeceklerinden fazla yemek almadıklarını söylediler. Asıl yemek israfı madalyası alacak olanlar ise Türkler.... Yiyeceklerinden fazla yemek alıp, yemeden tabaklarda bıraktıkları yemekler çöpe gidiyor yazık ki....
Tatilin en bomba olaylarından biri sabah kahvaltısında kendini evde zanneden bir teyzenin gelini, iki kızı, torunları ve dünürü için açık büfe kahvaltıdan topladıkları ile ev usulü kahvaltı sofrası kurmasıydı. :) Peynir çeşitlerinden peynir tabağı, zeytin çeşitlerinden zeytin tabağı, reçel tabakları, domates, salatalık ve biber tabağı vb. den oluşan bir kahvaltı masası hazırladı. Sonra ne mi oldu? Kızları gelinleri ve torunları kahvaltıya indiler ve burası ev değil hepimiz kendi istediklerimizi tabaklarımıza alıp yeriz dediler. Masadaki her şey kaldı ve belki 10 kişiyi doyuracak kadar yiyecek çöpe gitti. Evet işte bizim insanımızın müsrifliği. Bir diğer bomba ise kumsaldaki barda yiyecek servis edilen bölümde herkesin tabağına karpuz aldığı yerdeki büyük servis tabağının içinden elindeki çatalı ile karpuz yiyen adamdı. Karpuz almak için yanına gelen kadına, servis tabağındaki karpuzları yemeye devam ederken "Karpuz istiyorsanız burada birkaç dilim kaldı alabilirsiniz." deme yüzsüzlüğünü göstermesi olayın son noktasıydı. Bunu yapanlar Türk... Şimdi bizim milletimizin haline gülelim mi ağlayalım mı? Eve gelmek büyük bir zevk... Tatil güzel ama ben evimi özlüyorum. Tatilden eve dönünce yapılacaklar listesi uzar gider. Çamaşır yıkanır, kurutulur, ütülenir, yerine kaldırılır, ev temizlenir, siz evde yokken talan edilen mutfak, banyo hale yola koyulur :) liste uzar gider... Biraz ondan biraz bundan muhabbetinin ilk bölümü bu kadar...

Yorumlar