Dünya üzerinde yürüdüğümüz bir yol hayat... Bu yolculukta zaman zaman bize eşilik eden insanlar oluyor. Benim hayatımda işimle ilgili olarak pek çok insan yolculuğuma katılıyor.
En önemlileri çocuklarım, öğrencilerim.
İş arkadaşlarım, veliler, eş, dost arkadaş........
Ben yolculuğumda bana eşlik eden insanları önemserim. Çünkü her birinin bana kattığı çok önemli artılar vardır.
Çocuklarla çocukluğumu yaşamaya devam ediyorum. Onlar benim çocuk ruhumun koruyucuları.
Yolculuğunu farklı yönde devam ettirmek isteyen ve yolda ayrıldığım insanlarda oluyor tabiiii...
Daha gençken yolculuğumun yönünü değiştirmekte, yönünü değiştirenlerden ayrılmakta çok kolaydı. Galiba yaşlanıyorum :) çünkü artık benden ayrılanlarla bağları koparmak, gittiklerini kabullenmek daha zor oluyor.
Benden 10 yaş daha genç bir arkadaşım bugün bana "Ne yapacaksın ki hayat devam ediyor. Kabul edip devam edeceğiz." dedi ve o an YAŞLANDIĞIMIN adıdır dedim. Çünkü insanları hayat yolculuğumda yanıma almakta, hayatımdan çıkarmakta o kadar kolay değil artık.
İstanbul gibi bir şehirde yaşıyorsan eğer sabah 06.00 da kalkıp işe gidiyor, neredeyse 12 - 13 saat sonra akşam 2 saatini yolda geçirip 19.00 civarı evine zar zor girebiliyorsan, arkadaşlara, eşe dosta ayıracak zamanda enerjide şehrin sokaklarında sömürülmüş oluyor.
Bu iletişimi kesmek için mazeret mi? Tabi ki değil...
Ama bu mazeretler oldukça çoğaldı etrafta.
Ben ise nedense bu aralar yolculuğu bırakanlara kafayı çok takar oldum. Bu durum çok dokunmaya başladı bana.
Ben ne olursa olsun arkadaşını arayan, soran, gelmese bile sesini duyuran insanları ister oldum.
İnsanın insana verdiği değer şehir kültürünün hızlı tüketim çılgınlığı gibi tüketilmekte.
İnsanların birbirine verdikleri değerin tamamen tükenmemesi dileğimle.
Yorumlar
Yorum Gönder