Arkadaşlık, hayatın her evresinde farklı bir şekilde karşımıza çıkar. İşte benim gözümden arkadaşlık üzerine;
Çocukken arkadaşlık, belki de en saf halidir. Sokakta, mahallede, parkta rastgele birini bulup birlikte oynamak, aynı çılgınlıkları yapmak, hiçbir şeyi düşünmeden sadece eğlenmek… Herhangi bir menfaat ya da derin düşünceler olmaksızın, sadece birlikte vakit geçirmek için yan yana gelirdik.
Ama unutmadığımız ve yetişkin olduğumuzda da bizim için öznesi farklılaşsa da sonucu aynı noktaya ulaşacak bir sınav vardı, oyuncağı paylaşmak!!
Ergenlik dönemi geldiğinde, arkadaşlık ilişkileri biraz karmaşıklaştı. Kimin hangi grupla takıldığı, kimin kimden hoşlandığı gibi işler artık önem kazanır oldu. Ben de bu dönemde, bir çeşit kimlik arayışı içindeydim. Hangi grupla daha iyi anlaşırım diye düşünürdüm. Ama sonunda anladım ki, gerçek arkadaşlık zor zamanlarda belli olur. Ve o zaman gerçekten yanımda kimin olduğunu gördüğüm anlar bir ergen olarak beni en çok yıkan ve en çok ders aldığım anlar oldu. Bir ergenin en yakın olmak istediği ve birlikte arkadaşlık etmekten haz aldığı insanın aslında sana en çok zarar veren, seni sadece menfaati için yanında tuttuğunu anladığın insan olduğunu öğrendiğin anki yıkılma hali...... Ergenliğin en vahşi kırılma anıdır.
Üniversite yılları, arkadaşlık ilişkilerinin yüzeyde kaldığı, genellikle menfaatlerin öne çıktığı bir dönem olabilir. Hangi partiye gidersen daha çok insan tanırsın, hangi derneğe girersen CV'ne daha çok şey eklersin… Ama unutma, bu yıllarda kurduğun ilişkilerin gelecekte ne kadar sağlam olacağına dikkat etmek önemli. Ben de bu dönemde, bazı ilişkilerin sadece seninle yarışmaya çalışan arkadaşlarla olduğunu gördüm. Ama yine de, arada bir kaç gerçek dost edindim.
İş hayatı, belki de en karmaşık arkadaşlık dinamiğine sahiptir. Çünkü burada hem kişisel hem de profesyonel menfaatler ön plandadır. Bazen, iş arkadaşları dediğimiz kişiler aslında sadece iş ortamında iyi geçinmek için yanımızda dururlar. Gerçek dostlarımızı ise bu ortamda bulmak daha zordur. Ama ben iş hayatında da her zaman açık ve dürüst ilişkiler kurmayı tercih ettim. Bazıları beni naif hatta belki saf, aptal bulmuş olabilir, ama en azından insanlara karşı net olduğum için içim rahat.
İş hayatında zorbalarla veya menfaat ilişkileri üzerine kurulu insanlarla arkadaşlık kurmak, bazen tıpkı çocuklarda gördüğümüz gibi kendini koruma iç güdüsünden kaynaklanabilir. Çünkü bu tip insanlar genellikle güç odaklı ilişkiler kurarlar. Hiç bir zaman kendimi korumak için bu tarz insanlarla arkadaş olmayı tercih etmedim. Belki bir süre bu insanların yanında gözükmek sizi koruyabilir, avantaj sağlayabilir ama önünde sonunda bu insanların size zarar vercekleri kesin....
Benim için arkadaşlık, dürüstlük ve karşılıklı destek üzerine kurulu bir ilişki demektir. Gerçek dostlar, seni olduğun gibi kabul ederler ve seninle her zaman dürüst olurlar. Yaşadığın zorlu anlarda senin yanında olurlar....
Onlarla birlikte olmak, hayatın her zorluğunu daha kolay atlatmanı sağlar. Ve en önemlisi, gerçek arkadaşlarla geçirdiğin zaman, her zaman en değerlisidir.
Sevgilerimle.......
Yorumlar
Yorum Gönder