Bugünkü yazımda insanların birbirini neden sevmediği konusundaki düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Bu konu, günlük hayatımızda sıkça karşılaştığımız ve zaman zaman hepimizin deneyimlediği bir durum. İnsanların birbirine duyduğu sevgisizliğin arkasında yatan nedenleri anlamaya çalışıyorum, size de anlatmaya çalışacağım.
Öncelikle, insanlar arasındaki sevgisizliğin temelinde anlayışsızlık yatabilir. Birbirimizi anlamakta zorluk çektiğimizde, önyargılarımız ve yanlış anlaşılmalarımız artar. Bu da aramızdaki mesafeyi büyütür. Felsefeci Jean-Paul Sartre, "Cehennem başkalarıdır" derken, aslında insanların birbirine karşı olan anlayışsızlık ve tahammülsüzlüklerini kastediyor. İnsanlar, birbirlerini tanımadan ve anlamadan hemen yargılamaya meyillidir. Bu önyargılar, insanların birbirine karşı sevgi beslemesini engeller.
Bir diğer neden kıskançlık olabilir. Başka insanların sahip oldukları şeylere ya da başarılarına duyduğumuz kıskançlık, bize onları sevmemek için bir sebep gibi gelir. Kıskançlık, aslında kendi içimizdeki eksikliklerin bir yansımasıdır. Filozof Friedrich Nietzsche, "Kıskançlık, insanların en güçlü ve en yaygın zaafıdır" derken, bu duygunun insan ilişkilerini nasıl zehirlediğini anlatmaya çalışmış. Kıskançlık, başkalarına karşı da negatif duygular beslememize neden olur.
İnternette iki gündür dolaşan bir kısa hikayedeki gibi, belki sizlerde okumuşsunuzdur, Yılan ve Ateşböceği hikayesi.
Yılan ateşböceğini yemek ister, o sırada ateşböceği sorar "Ben senin için iyi bir besin değilim neden beni yemeye çalışıyorsun?" yılan cevap verir "Işığının sürekli parlaması beni rahatsız ediyor."
Parlarsanız sizi kıskanan çok oluyor.... Galiba parlaklıınız bir çeşit korkuya neden oluyor. Başkalarının farklılıkları bizden daha çok parlıyor olmaları, bizi ürkütür çünkü alıştığımız ve güvende hissettiğimiz şeylerin dışına çıkmak zor gelir. Filozof Thomas Hobbes, insanın doğası gereği bencil ve güvensiz olduğunu söylemiştir. Ona göre, bu korku ve güvensizlik, insanları birbirine düşman eder. İnsanlar, kendilerinden farklı olanları tehdit olarak algılar ve bu da sevgisizliği doğurur.
Senin o parlamanın sonucunda neler yaşadığını ise anlamaya çalışmayan pek çok insan vardır. Bunda empati eksikliği büyük bir rol oynar. Empati, bir başkasının duygularını anlamak ve paylaşmak demektir. Ancak herkes bu yeteneğe sahip değil veya bu yeteneği geliştirmek için çaba göstermiyor. Empati eksikliği, başkalarının acılarını ve sevinçlerini anlamamızı engeller ve bu da sevgisizliği doğurur. İnsanların birbirlerine karşı empati kuramaması, ilişkilerin yüzeysel ve kırılgan olmasına neden olur.
Kısacası, insanlar arasındaki sevgisizliğin altında yatan nedenler oldukça çeşitlidir. Anlayışsızlık, kıskançlık, korku ve empati eksikliği, birbirimizi sevmemizi zorlaştıran temel unsurlardır. İnsanların birbirini sevmemesi, felsefi açıdan bakıldığında, karmaşık ve çok yönlü nedenlere dayanır. Bu nedenleri anlamak, insan ilişkilerini daha iyi yönetmemize yardımcı olabilir.
Sevgilerimle,
Yorumlar
Yorum Gönder