MügeVe....YARATICI YETİŞKİN HAYATTA KALMAYI BAŞARAN ÇOCUKTUR..Ursula K. Le Guin.
Hayatın karmaşası içinde kaybolmuş yetişkinlerin çoğu, içlerindeki çocuğu yitirmişlerdir. Oysa hayatta kalmak, belki de en çok çocuklukta öğrenilen bir beceridir. Bu gerçeği düşündükçe, içimdeki çocuğun hala canlı olduğunu hissediyorum. O, bana her gün, hayatın ciddiyetinden sıyrılarak daha neşeli ve yaratıcı olmayı hatırlatıyor.
İçimizdeki çocuğu hayatta tutmanın önemi, bazen yetişkin dünyasının getirdiği sorumluluklar altında kaybolmamakla ilgilidir. İşte bu yüzden, her gün biraz olsun çocukluğumuza geri dönmeliyiz. Bu, sokakta yürürken bulutlara şekiller aramak, sevdiğimiz bir şarkı çalınca dans etmek veya en sevdiğimiz çizgi filmi izlemek olabilir. Hayatın yoğun temposunda bile, küçük zevkler bulmak ve bunlara zaman ayırmak bize içimizdeki çocuğu hatırlatır ve onunla bağlantı kurmamızı sağlar.
İçimizdeki çocuğu hayatta tutmanın bir başka yolu da yaratıcılığı canlı tutmaktır. Çocuklar, her şeyi merakla keşfeder ve hayal güçlerini sınırsızca kullanırlar. Yetişkinler olarak, işlerin birçok kez doğru ya da yanlış olduğunu düşünerek kendimizi sınırlarız. Ancak içimizdeki çocuğu canlı tutmak, bu sınırları kaldırmamızı ve hayal gücümüzü serbest bırakmamızı gerektirir. Bir resim çizmek, bir hikaye yazmak veya en sevdiğiniz müzik enstrümanını çalmak gibi yaratıcı aktiviteler, içimizdeki çocuğu besler ve onun varlığını güçlendirir.
Hayatta kalmak sadece fiziksel olarak yaşamak değildir; aynı zamanda ruhumuzu da canlı tutmayı gerektirir. İçimizdeki çocuğu hayatta tutmanın bir diğer yolu da duygularımıza ve hayata karşı merakımıza dikkat etmektir. Çocuklar, duygularını gizlemeden yaşarlar; sevinçlerini, korkularını ve hayal kırıklıklarını açıkça ifade ederler. Yetişkinler olarak, sıklıkla duygularımızı bastırırız veya gizleriz, bu da içimizdeki çocuğun kaybolmasına neden olur. Duygularımızı kabul etmek ve ifade etmek, içimizdeki çocuğun özgürce yaşamasına izin verir ve ruhumuzu besler.
İçimizdeki çocuğu hayatta tutmanın son olarak, çevremizdeki dünyaya biraz daha masumiyetle bakmakla ilgili olduğunu hatırlamak önemlidir. Çocuklar, dünyayı keşfederken her şeyin mümkün olduğuna inanırlar. Ancak zamanla, hayatın zorluklarıyla karşılaşınca bu inancı kaybetmeye başlarız. İçimizdeki çocuğu hayatta tutmak, dünyayı her gün biraz daha masum bir bakış açısıyla görmemizi sağlar. Bu, başkalarına yardım etmek, doğaya saygı göstermek veya küçük bir iyilik yapmakla başlayabilir.
İçimizdeki çocuğu hayatta tutmak, aslında hayatı tam anlamıyla yaşamanın ve her gün biraz daha büyümenin bir yoludur. Bu yolculukta, neşe, merak ve yaratıcılıkla dolu bir yaşamın anahtarını buluruz. İçimizdeki çocukla bağlantı kurmayı unutmayalım; çünkü o, hayatta kalmamızı sağlayan en değerli rehberlerden biridir.
Yorumlar
Yorum Gönder